Görev köpeklerinin koklayarak buldukları emareler hukuki delil sayılıyor mu?



Emniyet Genel Müdürlüğü Uyuşturucu ile Mücadele Daire Başkanlığınca, olayların aydınlatılması için köpeklerinin koklayarak buldukları emarelerin hukuki delil sayılmasına yönelik çalışmaların masaya yatırıldığı "1. Adli Koku Semineri" düzenlendi.

Emniyet Genel Müdürlüğü Uyuşturucu ile Mücadele Daire Başkanlığınca, olayların aydınlatılması ve suçluların yakalanması için görev köpeklerinin koklayarak buldukları emarelerin hukuki delil sayılmasına yönelik çalışmaların masaya yatırıldığı "1. Adli Koku Semineri" düzenlendi.

Gölbaşı Köpek Eğitim Merkezi'ndeki seminere Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü, Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı köpek üretim ve eğitim merkezlerinden yetkililer ile konuyla ilgili uzman akademisyenler katıldı.

İki gün süren seminerde görev köpeklerince olay yerinde bulunan emarelerin hukuki delil sayılmasının önündeki engeller ve bunların aşılmasıyla adli olayların aydınlatılmasında elde edilecek kazanımlar görüşüldü.

Alanında uzman akademisyenlerce "kokunun fizyolojisi", "köpeklerin koku duyusu" ve "kokunun hukuki boyutu"na ilişkin sunumlar yapıldı.

"TOPLUMLAR GÜVENLİĞİ SAĞLANABİLDİĞİ TAKDİRDE REFAH İÇİNDE YAŞAYABİLİYOR"

Seminerin açılış konuşmasını yapan Emniyet Genel Müdürlüğü Uyuşturucu ile Mücadele Daire Başkan Vekili Cengiz Erişir, toplumların güvenliklerini sağlayabildikleri takdirde refah içinde yaşayabileceklerini belirterek, Türkiye'nin üzerinde bulunduğu coğrafyanın tarihin birçok döneminde hain saldırıların merkezinde yer aldığını söyledi.

Erişir, ülkeler arasındaki sınırların ortadan kalktığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Terör ve global silah' denilen uyuşturucuyla mücadele, ülke insanımızın güvenliğini sağlayabilme ve onları sağlıklı yarınlara taşıyabilme adına alabileceğimiz tedbirler elbetteki görüş açımızla sınırlıdır. Biz bu manadaki görüş açımızı ne kadar revize eder, ne kadar bilimsel temellere oturtursak, huzur ve refah seviyemizi bir o kadar ileriye taşımış oluruz. Sadece bilimsel yaklaşımlar ve teknolojik gelişmelerle güvenlik sorununun üstesinden gelmememiz yok denecek kadar azdır. Nitekim bu noktada karşımıza çıkan ve bizlere büyük avantaj sağlayan görev köpeklerinin çok büyük bir yeri ve önemi vardır."

"HİÇBİR DEDEKTÖR, BİR K9'UN BURNUYLA BAŞA ÇIKAMIYOR"

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM) Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Hamit Hancı, adli tıbbın sadece tıpla ilgili olmadığını, son dönemde pek çok bilim dalıyla çalışma alanlarının kesiştiğini belirterek, olayların adli bilim dallarına ait yöntemlerle çözüme kavuşturulmasına ilişkin bilgi verdi.

Kokunun adli delil sayılabilmesi için bazı hukuki sorunlar bulunduğunu, adli bilimlerin adli koku konusunda yeterli çalışma yapamadığını anlatan Hancı, "Adli tıpta ilaçlara, patlayıcılara, canlı ve ölü insana ait uçucu organik bileşenlerin meydana getirdiği kokuların tespiti, adli araştırmalarda çok önemli yer tutuyor. Bunlarla ilgili dedektörler geliştirildi ancak hiçbir dedektör, bir K9'un burnuyla başa çıkamıyor." diye konuştu.

"DELİL İÇİN KÖPEĞİN GEÇMİŞTEKİ BAŞARISI TEK KRİTER DEĞİLDİR"

Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı ve TUBİM Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Yener Ünver de köpeklerin davranışları ve tepkilerinin farklı etkenlerle değişkenlik gösterebileceğini kaydederek, "Köpeklerin yetiştirilmeleri ve sınavları kadar köpeklerin davranışlarının yorumlanması da önemli. Köpek kullanıcısının ve bilirkişinin dinlenilmesi büyük katkı sağlayacaktır. Delil için köpeğin geçmişteki başarısı tek kriter değildir. Somut olayın koşulları önem taşımaktadır." ifadelerini kullandı.

Konular